Elektronik deri ile sağlığın geleceği yeniden şekilleniyor

Kendini Onaran Elektronik Deri Teknolojisi Sağlık Sektöründe Devrim Yarattı

Bilim dünyası, sağlık teknolojilerinde çığır açan bir yeniliğe imza attı. Kendini onaran elektronik deri (e-deri), giyilebilir teknoloji alanında devrim niteliğinde bir adım olarak karşımıza çıktı.

Vücuda yapışarak biyolojik verileri sürekli izleyen ve hasar gördüğünde saniyeler içinde kendini onarabilen bu teknoloji, sağlık izleme sistemlerini yeniden tanımladı. Uzmanlar, bu yeniliğin erken hastalık teşhisi, uzaktan hasta takibi ve hatta yapay zeka destekli yorgunluk analizinde yeni ufuklar açabileceğini belirtti.

Stanford Üniversitesi’nden biyomedikal mühendisi Dr. Zhenan Bao liderliğinde geliştirilen bu e-deri, 10 saniye içinde fonksiyonlarının %90’ından fazlasını geri kazanabiliyor.

Sualtında ve farklı sıcaklık koşullarında bile güvenilir biyometrik veriler sunan bu sistem, elektromiyografi (sEMG), elektrokardiyografi (EKG) ve eklem hareketi takibi gibi parametreleri ölçerek kullanıcılara gerçek zamanlı sağlık verileri sağladı.

Dr. Bao, “Bu teknoloji, kişiselleştirilmiş tıbbın geleceğini şekillendirecek. Hastaların sağlık durumlarını sürekli izleyerek, doktorların daha hızlı ve doğru kararlar almasına olanak tanıyor” dedi.

E-deri, termoplastik poliüretan (TPU) matrisine entegre edilen bis disülfit bağları sayesinde kendi kendini onarma özelliğine sahip. Ayrıca, gümüş nanotel ağı ile ciltle doğrudan temas kurarak biyometrik verilerin doğruluğunu artırıyor.

MIT’den malzeme bilimi uzmanı Prof. Robert Langer, bu teknolojinin önemini şu sözlerle vurguladı:

“Elektronik deri, yalnızca sağlık izleme değil, aynı zamanda yapay zeka ile birleştiğinde kas yorgunluğu gibi durumları erken tespit ederek spor ve rehabilitasyon alanlarında da devrim yapabilir.”

Yapay zeka entegrasyonu, e-derinin potansiyelini daha da artırıyor. Araştırmacılar, iki katmanlı bir konvolüsyonel sinir ağı modeli geliştirerek, sEMG sinyallerini analiz ederek kas yorgunluğunu tespit edebiliyor. Bu sistem, %95’in üzerinde doğruluk oranıyla dikkat çekti.

Örneğin, sporcuların performansını optimize etmek veya yaşlı hastalarda düşme riskini önceden belirlemek için bu teknoloji kullanılabilir.

İngiltere’deki Imperial College London’dan Dr. Firat Güder, “E-deri, biyosensör teknolojisinin sınırlarını zorluyor. Gelecekte, bu cihazlar kronik hastalıkların yönetiminde ve acil sağlık durumlarında hayat kurtarıcı olabilir” yorumunu yaptı.

Elektronik deri, giyilebilir teknolojilerin sağlık sektöründeki yükselişinin yalnızca bir parçası.

Frost & Sullivan’ın raporuna göre, giyilebilir cihazlar sağlık hizmetlerinin her alanında devrim yapma potansiyeline sahip.

Akıllı saatlerden kontakt lenslere kadar uzanan bu teknolojiler, kalp atış hızı, uyku kalitesi ve kan şekeri gibi verileri izleyerek kullanıcıların sağlıklarını proaktif bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyor. Ancak, veri güvenliği ve mahremiyet konuları, bu teknolojilerin yaygınlaşması önünde önemli bir engel.

Uzmanlar, “Kullanıcı verilerinin korunması için şeffaf ve katı standartlar geliştirilmeli” uyarısında bulundu.

E-deri teknolojisi, özellikle kronik hastalıkların yönetiminde büyük bir potansiyel taşıyor.

Hipertansiyon hastaları için nabız ve egzersiz takibi yapan giyilebilir cihazların seçimi üzerine yapılan bir çalışmada, Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemiyle en uygun cihazların belirlendiği görüldü. Bu tür teknolojiler, hastaların sağlık verilerini sürekli izleyerek erken müdahaleyi mümkün kılıyor.

Sağlık sektöründeki bu yenilik, yalnızca hastalar için değil, sağlık profesyonelleri için de büyük bir dönüşüm vadetti. Elektronik deri, hastane dışı izleme süreçlerini kolaylaştırarak hem maliyetleri düşürüyor hem de hastaların yaşam kalitesini artırıyor.

Dr. Bao, “Bu teknolojinin önümüzdeki beş yıl içinde klinik uygulamalarda yaygınlaşmasını bekliyoruz” dedi.

Giyilebilir teknolojiler, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir ve kişiselleştirilmiş hale getirirken, elektronik deri bu alandaki en heyecan verici yeniliklerden biri olarak öne çıktı.

Gelecekte, bu teknolojinin günlük hayatımıza entegre edilmesiyle, sağlık izleme ve tedavi süreçleri kökten değişebilir.

Related Posts

Bu telefonlar 7 yıl boyunca güncelleme alacak!

Samsung bazı modellerinin 7 boyunca güncellenerek destekleneceğini duyurdu.

Ay’ın sırları çözülüyor! Uzayın yeni ufku

Uzay Araştırmalarında Yeni Bir DönemHindistan Uzay Araştırma Organizasyonu’nun (ISRO) 2008 yılında gerçekleştirdiği Chandrayaan-1 misyonu, Ay’ın yüzeyinde su moleküllerinin varlığını doğrulayarak uzay araştırmalarında tarihi bir dönüm noktası …

Sadece imparatorlar kullanıyordu: 2 bin yıl sonra yeniden üretildi

Antik çağların en değerli dokuma malzemelerinden biri olan ve yalnızca Roma imparatorları gibi seçkinlere layık görülen ‘deniz ipeği’, 2 bin yıl aradan sonra modern bilimle yeniden üretildi.

Hellblade 2 yeni sürümüyle fark yaratmaya geliyor

Ninja Theory tarafından geliştirilen Senua’s Saga: Hellblade 2’nin gelişmiş versiyonu, 12 Ağustos’ta PlayStation 5 ve bilgisayar için Steam ve Xbox platformları üzerinden oyuncularla buluşacak. Xbox ve PC kullanıcıları için ücretsiz bir güncelleme …

Çin’de tespit edildi, bilim insanları alarma geçti: Dünyaya yayılma riski var

Çin’in güneybatısındaki Yunnan eyaletinde yapılan araştırmalarda, yarasaların böbreklerinde daha önce bilinmeyen 20 yeni virüs tespit edildi. Covid 19’un çıkış kaynağı olarak gösterilen yarasalarda tespit edilen yeni 22 virüsün yüzde 90’ından fazlası, bilim dünyası için ilk kez tanımlandı.

Gökyüzünde hayat kurtaran teknoloji! Acil yardımda devrim

Kendi kendini yönetebilen ambulans drone, acil müdahale süreçlerini yeniden tanımladı. 120 kiloya kadar hasta taşıyabilen ve saatte 110 kilometre hızla 150 kilometre mesafeye ulaşabilen bu otonom drone, tasarımcısına 20 bin dolar ödül kazandırdı …